Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonunda Sivas Valisi Davut Gül Başkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıya Vali Yardımcısı Sezgin Üçüncü, Milli Eğitim Müdürümüz Mustafa Altınsoy, Maarif Müfettişleri Başkanımız Cengiz Atalay, Milli Eğitim Müdür Yardımcılarımız, Şube Müdürlerimiz ile merkez ve merkeze bağlı köylerdeki okul-kurumların müdürleri katıldı.

“TÜM OKULLARIMIZ BEYAZ BAYRAK ALMALI”

Toplantın ilk bölümüne Başkanlık eden Vali Davut Gül,  yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyerek, Sivas’ta eğitimin kalitesinin artırılması ve başarı seviyesinin yükseltilmesi için okul müdürlerine büyük görevler düştüğünü söyledi. Kentte, tüm okulların beyaz bayrak alması gerektiğini belirten Vali Gül, yabancı dil eğitimi ile ilgili da çalışma yapılmasını istedi.

Vali Gül, şu ifadeleri kullandı:

“Bütün Türkiye’de eğitim-öğretimde tekli eğitime geçme hedefi var. Başta il merkezimiz olmak üzere ilçeleri de planlayarak İnşallah iki yıl içerisinde tekli eğitime geçmek istiyoruz. Tekli eğitime geçerken, sizlerin önerileri, milli eğitimin planlaması bizlere yol gösterecektir. Hangi mahallede hangi okula ihtiyaç var bunu tespit etmeliyiz. İlköğretimin özellikle mahalle içerisinde olmasını arzu ediyoruz. Ortaokullar biraz daha uzak olabilir. Liselere sınavla girildiği için mahallerde lise binalarının olmasının çok bir mantığı yok. Liseleri her yerde yapabiliriz. Ama özellikle ilkokulları çocuklarımızın servise binmeden gidebilecekleri bir konumda planlamamız gerekiyor. Yabancı dil ile ilgili hem Sivas’ın hem de ülkemizin genel bir problemi var. Bunun tabi birçok boyutu var. Biz Sivas’ta bir başlangıç yapıp, özellikle okul müdürlerimizin yabancı dil öğretmenleri ile toplantı yaparak, önerilerini, bunların daha iyi dil öğrenilmesi ile ilgili tekliflerini alıp milli eğitime, bizlere iletmelerini arzuluyoruz. Biz, öğrencilerimizin lisan öğrenmesini istiyoruz. Bütün okullarımızda beyaz bayrak olması gerekiyor. Hijyen anlamında, güvenlik anlamında bu standardı sağlamalıyız. Dolayısıyla Sivaslılar çocuklarını okula gönderdiğinde, o beyaz bayrağı gördüğünde ‘bizim çocuğumuz hijyen kurallarına uyulan, herhangi bir hastalığın, sıkının olmadığı okullarda eğitim-öğretime devam ediyor’ demeleri lazım. Bunun için de beyaz bayrak ile ilgili bir çalışma yapalım. Beyaz bayrak alamayan okulların da gerekçesini öğrenmemiz gerekiyor. Okullarımızın kardeş okullarının, kardeş kurumlarının olması gerekiyor. Tabi bunların, kâğıt üzerinde değil de gerçekten okulla ilgilenecek, okulların maddi manevi ihtiyaçlarını giderecek kuruluşlar olması gerekiyor.

Sosyal ve kültürel faaliyetlere önem vermemiz lazım. Çocuğun sırf sabah 8’de derse girip, öğren ya da öğlenden sonra eve gittiği bir okul sistemi olsun istemiyoruz. Bunların sosyal, kültürel faaliyetlerini resim, müzik, beden eğitimi, tiyatro, sinemayla, hayata dair her şeyiyle bire bir bizim ilgilenmemiz gerekiyor. Bu konuda da çalışma yapmanızı istirham ediyorum.”

“OKUL MÜDÜRLÜĞÜ ASİL İŞTİR”

Okul müdürlerine önemli uyarılarda bulunan Vali Gül, tüm okul müdürlerinin görev ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmelerini istedi. Asli iş dışındaki işlere mesai saatleri içerisinde zaman ayırılmaması gerektiğini belirten Vali Gül, bunu sağlayamayan okul müdürlerinin asli işi ile diğer işleri arasında tercih yapması gerektiğinin altını çizdi.

Vali Gül, şu ifadeleri kullandı:

“Okul müdürlüğü asli iştir. Okul müdürü olan arkadaşlarımızın birinci işi okul müdürlüğüdür. Eğer içinizden birini okul müdürlüğü tatmin etmiyorsa sonuç itibariyle bu görev devam edip etmemek sizlerin takdirindedir. Ama okul müdürlüğünün tatmin etmediği, mesai saatleri içerisinde başka sosyal kültürel faaliyetler içerisinde olan müdür ile bizim devam etme şansımız yok. Zaten eğitimin problemleri var ve tam gün çalışılması gereken bir iş. Buna eğer zihnen, bedenen emek harcamazsanız, bizim sizden istediğimiz verimi alma şansımız yok. Kimi okul müdürüne diyoruz ki, senin okulunda FETÖ’cü var mı? “Bilmiyorum” diyor. Doğru söylüyor, aslında bilmiyor. Niye bilmiyor? Okul müdürü, öğretmeni tanımıyor, okul müdürü öğretmenler odasına gitmemiş, okuldan, veliden, öğrenciden haberi yok. Yani okul müdürü işini ciddiye alırsa biz başarılı oluruz. Okul müdürü işini ciddiye almazsa bizim başarılı olma şansımız yok. Çeşitli derneklerde, vakıflarda, sendikalarda göreviniz olabilir. Ama bunlar sizin asli işinizi aksatıyorsa seçim yapacaksınız. ‘Ben şu dernekte çalışmayı daha çok seviyorum’ amenna. O zaman öğretmenlik yapar, mesai saatlerinin dışında gider o dernekte çalışırsınız. Bunu derneklerde, vakıflarda, sendikalarda çalışmayın anlamında demiyorum.”

“SİZLER BENİM MESAİ ARKADAŞLARIMSINIZ”

Tüm kamu çalışanlarının görevini hakkıyla yerine getirmesi gerektiğinin altını çizen Vali Gül, idarecilerin vatandaşa, öğretmene, öğrenciye tepeden bakma lüksünün bulunmadığını söyledi.

Vali Gül, uyarılarını şu ifadelerle sürdürdü:

“İdarecilerin düz öğretmen gibi davranma lüksü yok. İdarecinin, kimliğiyle, kişiliğiyle, göreviyle sorumlulukları var. Buna uyacaksınız. Sizler benim mesai arkadaşlarımsınız. Baştan söyleyelim ki, sonradan sizler de üzülmeyin, bizler de üzülmeyelim. Sizin her sorumluluğunuz, bizim sorumluluğunuzdur. Siz, öğrenciyi, öğretmeni, veliyi tanıyacaksınız. Ben de dâhil, bütün kamu görevlileri bu milletin hizmetkârıyız. Bizim, öğretmene, öğrenciye veliye efendilik yapmak, ona tepeden bakma lüksümüz yok. Bizim işverenimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bizler de onun çalışanlarıyız. Aramızda, böyle bir hukuk var. Maaşınızı yatırırlar, bu maaş karşılığında da kamu görevlileri millete hizmet eder. Kimseyi zorla kamuda tutmuyorlar. Ben de dâhil, milli eğitimdeki idarecilerimiz de dâhil, sizler de dâhil. Dolayısıyla bunun hakkını vermemiz lazım. Sivas eğitimde çok kötü bir yerde değil. Ama iyi yerde de değil. Ortalarda bir yerdeyiz. Bizim ilk onlara girmemiz gerekiyor. Maddi engelleri biz ortadan kaldıracağız. Diğer konularda da öğretmenlerimiz, müdürlerimiz, velilerimiz başarıyı artırmanın planını yapacaklar. Biz bu çocuklara sahip çıkmazsak başkası çıkar. Biz bu öğretmenlere sahip çıkmazsak başkası çıkar. Dolayısıyla da Türkiye’de bir 15 Temmuz gider, 15 Eylül, 15 Ocak gelir. Bunların sonu gelmez. Bizim, işimize, bu çocuklara sahih çıkmamız lazım. Birinci önceliğimiz bu.”

Eğitim öğretimde kalite ve başarının artırılmasına yönelik bazı tavsiyelerde de bulunan Vali Gül, daha sonra, okul müdürleri ve idarecilerin, görüş, öneri ve taleplerini dinledi. Vali Gül, daha sonra toplantıdan ayrıldı.

“BİZ MİLLETE HİZMET MAKAMINDAYIZ”

Toplantının ikinci bölümüne Milli Eğitim Müdürümüz Mustafa Altınsoy başkanlık etti.  Burada bir konuşma yapan Altınsoy, Vali Gül’ün uyarılarının dikkate alınması ve gündeme gelen konuların titizlikle takip edilmesini istedi.

Okul müdürlerinin görev ve sorumluklarını en iyi şekilde yerine getirmesi gerektiğinin altını çizen Altınsoy,  “Biz, millete hizmet makamındayız” dedi.

Altınsoy; “15 Temmuz büyük bir sınavdı. Genç nesillerin, yavrularımızın bunu unutmaması gerekiyor. Bakanlığımız ve il müdürlüğümüz bu konuda çalışmalar yapıyor. Sizler de bu konuda kendi okullarınızda sergi, seminer, şiir ve hikâye yarışmaları düzenleyerek farkındalık oluşturmalısınız.  Ayrıca yine İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yeni projeleri hayata geçireceğiz. AR-GE birimimizin hazırladığı projeleri okullarımızın sahiplenmesi gerekiyor. Bu projeler kağıt üzerinde kalmamalı ve hassasiyetle yürütülmelidir. Ayrıca, idarecilerimiz, öğretmen, veli ve öğrenciyle sıkı diyaloglar kurmalıdır. İdareci, öğretmeni ile hemhal olmalı, onun sıkıntılarına çözüm bulmalıdır. Öğretmen denetimleri, okullarımızda yapıldı ve yapılıyor. Müdürlerimiz, öğretmenlerimizin belirli dönemlerde derslerine girerek onları denetleyebilir, eksikleri giderme noktasında onlara rehberlik edebilirler.

Pansiyonlarda kalan çocuklarımızın milli ve manevi değerlerle donatılması için geçen yıl olduğu gibi bu yıl da STK’larla işbirliğimiz devam edecek. 4 Yıllık fakülte mezunu, pedagojik formasyonu olan deneyimli isimler pansiyon ve yurtlarımızda öğrencilerimize rehberlik etmeye devam edecekler.

Hepimiz bu makamlarda geçiciyiz. Bizim yegâne görevimiz, vatandaşa hizmet etmektir. Hiç kimse bulunduğu makamın baki olduğunu düşünmesin ve temsil makamında olduğunu unutmasın. Vatandaşın, öğretmenin, öğrencinin sıkıntılarını giderme noktasında mesai kavramı gözetmeden gayret etsin.” İfadelerini kullandı.

“ENGELLİ ÇOCUKLARIMIZ BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Altınsoy, konuşmasında özel eğitim sınıflarının kapatılmasına yönelik taleplere de cevap verdi. Altınsoy; “Bazı okullar özel eğitim sınıflarını kapatmamızı istiyor. Engelli çocuklarımızın eğitimi bizim için önemli. Hiçbir okulda özel eğitim sınıfı kapatılmayacak. Hatta okulun bulunduğu muhitte duyuru yapılıp, alan taraması yapılarak engeli öğrencilerimizin okula devam etmesi ve iyi bir eğitim alması sağlanacak.” Dedi.

Toplantının son bölümünde, Milli Eğitim Müdür Yardımcılarımız ve Şube Müdürlerimiz sorumluluk alanlarındaki plan, proje ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. Toplantı, okul müdürlerinin görüş, öneri ve taleplerinin değerlendirilmesinin ardından sona erdi.