Bir hayalimiz var bizim. Dünden başlayıp bugünü saran ve yarınları kuşatan. İçimizde büyüdükçe büyüyen, coğrafyalar boyunca uzanan, ardına düşülesi ve uğrunda ölünesi hayallerimiz var bizim.

Biz, uzaklara türküler gönderenleriz; bugünkü emekleri ile asırlar sonrasını besleyenleriz. Biz göz ve gönül iklimlerine fidanlar dikip gölgesinde çağlar boyu huzurla dinlenenleriz. Dilek fenerlerimiz vardır bizim; yarınlara uçurur, zevkle izleriz. Pencerelerimizin buğusuna, küçücük parmaklarla işlenmiş hecelerimiz vardır bizim; baktıkça hayallere dalarız. Hep bir yanımız çocuktur, onları en çok biz sever ve en çok biz anlarız. Hüzünleri yaramız, sevinçleri umudumuz olur. Bazen sebepsiz yere dalarız uzaklara ve doğmamış günlerin hayallerini kurarız onlarla yan yana. Öğrencilerimizle birlikte girdiğimiz sınavlarımız vardır bizim. Belki geçer, belki kalırız ama onlarla hep aynı telaşı yaşarız.

Üzerine titreriz yavrularımızın çünkü umudumuzdur, hevesimizdir, hedefimizdir onlar. Gün gelir, zaman geçer suladığımız çiçekler büyür. Umudumuza ses, ömrünüze nefes olurlar.  Aslında büyüyen onlar değil, kurduğumuz hayallerimizdir.

Kıymetli meslektaşlarım, bir öğretmene verilebilecek en güzel hediyenin öğrencilerinin mutlu yarınları olduğunu biliyor, kurduğunuz dünyalarda hayallerinizin gerçekleşmesini ve bu hayallerin size yepyeni dünyalar aralamasını; baktığınız gözlerde yarınları yaşamanızı ve elinizdeki her fidanın ülkemizin değişik iklimlerinde tomurcuğa durmasını canı gönülden temenni ediyorum.

Ayrıca salgının hemen başından itibaren öğrencileriniz için cansiperane çalışmalarınızdan dolayı; vefa sosyal destek gruplarındaki ve maske-siperlik, dezenfektan üretimindeki gayretlerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. 

Bu vesile ile emekli olan ve görevi başındaki tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, ebediyete uğurladığımız öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. 

Ebubekir Sıddık Savaşçı

Millî Eğitim Müdürü