Tarihe not düşülen unutulmaz olaylar ve bu olayların unutulmaz kahramanları vardır. Şanlı tarihimize not düşeceğimiz ve nesilden nesle aktararak asla unutturmayacağımız olaylardan birisi de hiç şüphesiz 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan kahramanlık destanıdır.

İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un geçmişte “Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…” sözleri ile tarif ettiği azgın bir güruh, 15 Temmuz gecesi tekrar sahneye çıkmış ve bağımsızlığımızı hedef alan hain planlarını uygulamaya kalkmışlardır. Fakat bu hainler, milletimize namlularını doğrulturken Devlet Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile meydanlara çıkan, ülkesi için canını hiçe sayan Ömer Halis Demir’i, Halil Kantarcı’yı, Münir Murat Ertekin’i,  Recep Gündüz’ü, Erol Olçok’u ve ismini sayamadığımız daha nice yiğidi hesaba katmamışlardır. Bu yiğitler “Namlusunu halka çevirmiş tanka selam durmayız.” diyerek tanklara, toplarla ve çelik zırhlı duvarlara “iman dolu göğüsleri ile” karşı koymuş, serhat olmuş ve şehadet mertebesine erişmişlerdir.

15 Temmuz, milletimizin 100 yıl önce Çanakkale’de, Kut’ül- Ammare’de, Dumlupınar’da hainlere karşı bir oluşunun destanıdır. Yine 15 Temmuz; Seyit Onbaşıların, Nene Hatunların, Şerife Bacıların torunlarının, ecdatlarına  vefa borcunu ödediği günün destanıdır.

İşte böylesine şanlı bir günün sene-i devriyesinde tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, devletimizin daim; birliğimizin muhkem olmasını temenni ediyorum.